İKİ SAVAŞ ARASINDAKİ DÖNEMDE TÜRKİYE ve DUNYA
ATATÜRK DÖNEMİ İÇ POLİTİKASI
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
I.TBMM (23 Nisan 1920 – 11 Ağustos 1923)
İstanbul’un işgal edilmesi ve Osmanlı Mebusan Meclisi’nin dağıtılması üzerine Ankara’da açıldı.
- Düzenli bir ordu kurarak Milli Mücadele’yi yönetti.
- Ülkeyi işgallerden kurtardı.
- Yeni bir anayasa (1921 Anayasası) hazırladı.
- istiklal Marşı’nı Milti Marş olarak kabul etti.
- Maarif Kongresini düzenledi.
- Mudanya Ateşkes Antlaşması’nı yaptı.
- Saltanatı kaldırdı.
- Lozan Barış Görüşmelerini başlattı.
- İzmir İktisat Kongresini düzenledi.
II.TBMM (11 Ağustos 1923 – 1 Ekim 1927)
23 Nisan 1920’de açılan 1. TBMM, Kurtuluş Savaşı’nı kazanarak görevini başarıyla tamamladı. Savaştan sonra nasıl bir politika izleneceği sorusu TBMM’de yoğun tartışmalara neden oldu. Lozan Barış Görüşmeleri, bu tartışmaları daha da alevlendirdi. Mustafa Kemal hem İtilaf Devletleri’nin bu durumdan yararlanmasını hem de meclisin yıpranmasını engellemek için seçimlerin yenilenmesini istedi. 1 Nisan 1923’te TBMM seçimlerinin yenilenmesine karar verildi. Mustafa Kemal, Meclisin yenilikçi milletvekillerinden oluşmasını sağlamak için Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti adına bir program yayınlayarak, bu programdaki ilkeleri (9 umde) benimseyenlerin aday gösterilmesini istedi. Yapılan seçimler sonucunda 11 Ağustos 1923’te il. TBMM açıldı. il. TBMM ilk iş olarak Lozan Barış Anlaşmasını onayladı (23 Ağustos 1923), ardından Ankara’yı başkent ilan etti (13 Ekim 1923). Bu süreçte yaşanan hükümet bunalımını (Sonbahar Krizi) aşmak için aldığı bir kararla 29 Ekim 1923’te Cumhuriyeti ilan etti. Cumhuriyetin ilanından sonra bir dizi inkılap gerçekleştirdi.
I.TBMM İHTİLAL MECLİSİDİR.
İHTİLAL
Mevcut düzenin kanunlara uymaksızın ve kuvvet kullanılarak yıkılmasıdır. İhtilal, inkılabın zorunlu ve ilk aşaması dır. Mevcut düzenin yıkılması ile ihtilal sona erer ve yıkılanın yerine yenisini kurma aşaması, yani inkılap başlar.
II.TBMM İNKILAP MECLİSİDİR.
İNKILAP (DEVRİM)
İhtilal sonucunda yıkılan düzenin yerine yeni bir düzen kurulmasıdır. İnkılap, bir devletin dayandığı temel ilkelerin ve toplumun yaşam düzeninin değiştirilerek yeni bir düzen kurma aşamasıdır.
ATATÜRK DÖNEMİNDE ÇIKAN REJİM KARŞITI HAREKETLER
ŞEYHSAİT AYAKLANMASI (13 Şubat 1925)
Nedeni:
- Şeyh Sait ve taraftarlarının rejimi ortadan kaldırarak saltanat ve halifeliği egemen kılmak ve ulus devlet yapısını bozmak
-
Musul’u Türkiye’ye bırakmak istemeyen İngilizlerin Şeyh Sait’i desteklemeleri
Sonucu:
- Ayaklanma bastırıldı, isyancılar cezalandırıldı.
- Musul sorunu Türkiye’nin aleyhine sonuçlandı.
- Ayaklanmayı bastıramayan Fethi Bey Hükümeti istifa etti, yerine yeni hükümeti ismet Paşa kurdu.
- Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kapatıldı (5 Haziran 1925).
MUSTAFA KEMAL’E SUİKAST GİRİŞİMİ [ 16 Haziran 1926 ]
Cumhuriyete ve inkılaplara karşı olanlar, hedeflerine ulaşmak için eski ittihatçılarla birleşerek inkılapların öncüsü olan Mustafa Kemal’i ortadan kaldırmak istemişlerdir.
Mustafa Kemal’i 16 Haziran 1926’da İzmir’e yapacağı gezi s1ras1nda öldürmeyi planlayan suikastçılar, gezinin bir gun ertelenmesi ve olayin İzmir Valiliğine ihbar edilmesi sonucu yakalanarak İstiklal Mahkemeleri’nde yarg1land1lar. Mustafa Kemal bunun uzerine, “Benim vücudum elbet bir gün toprak olacaktır; fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” demiştir.
MENEMEN AYAKLANMASI [ 23 Aralık 1930 ]
Serbest Cumhuriyet Fırkasının kurulmasından sonra partiyi ele geçirerek yap1lan yenilikleri engellemeye ve halk1 bu yeniliklere karş1 k1şk1rtmaya çalışan baz1 gruplar harekete geçtiler. Mehdilik iddiasinda bulunan Derviş Mehmet ve adamları, 23 Aralık 1930’da Menemen’de halk1n dini duygularını istismar ederek, bir ayaklanma çıkardılar.
Kurulu düzeni y1k1p yerine dini kurallara dayalı bir düzen kurmak için çıkanlan isyan askeri onlemlerle bast1r1ld1 ve suçlular yakalanarak askeri mahkemelerde yarg1land1lar.
BURSA OLAYI [ 1 Şubat 1933)
Ezan ve kametin Türkçeleştirilmesine tepki olarak 1 Şubat 1933’te Bursa’da çıkmıştır. Ulu Cami’de namazdan çıkan bir grup, hükümet konağı, onunde gosteriler yapt1. Bu olay büyük boyutlara ulaşamadan güvenlik güçleri tarafından bast1r1ld1. Olay uzerine Ataturk ” … olaya dikkatimizi özellikle çevirmemizin nedeni dini, siyaset ve herhangi bir k1şk1rtmaya vesile etmeye asla hoşgörü gostermeyecegimizin bir daha anlaş1lmas1d1r. Olayin niteligi gerc;:ekte din degil, dildir. Kesin olarak bilinmelidir ki, Turk ulusunun ulusal dili ve ulusal benligi butün hayatinda egemen ve esas kalacaktir.” demiştir.